“Babacan Raporu Yazdı, Tartışmalar Sona Erdi”

Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan Haber7 ye konuştu.

Malatya Milletvekili ve TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Abdurrahman Babacan, Cumhurbaşkanı’na sunulan “Terörsüz Türkiye” raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Babacan, sürecin tek başına siyasi değil, hukuki, güvenlik ve toplumsal boyutlarıyla birlikte ele alındığını söyledi.

Sürecin temel yaklaşımının “genelleme değil ayrıştırma” olduğunu belirten Babacan, örgütle ilişkili kişilerin eylemlerine göre farklı hukuki sonuçlarla karşılaşacağını ifade etti. Herkes için aynı yöntemin uygulanmayacağını vurgulayan Babacan, hukuk devletinin esas alınacağını kaydetti.

Silahlı eylemlere bulaşmamış kişilerle, doğrudan suç işlemiş olanlar arasında keskin bir ayrım yapılacağını dile getiren Babacan, örgütün kendini feshetmesi ve silahların bırakılmasıyla birlikte bazı hukuki statülerin otomatik olarak sona ereceğini söyledi. Ancak şiddet içeren suçlara karışanların mevcut yasalar kapsamında yargılanacağını açıkça belirtti.

Cezasını tamamlayan kişiler için topluma yeniden kazandırma sürecinin önemli olduğuna dikkat çeken Babacan, bu sürecin rehabilitasyonla sınırlı olacağını, kamu görevleri ya da özel ayrıcalıklar gibi başlıkların gündemde olmadığını vurguladı.

Öcalan Başlığı: Tartışmaya Kapalı

Raporda bazı konuların kesin biçimde dışarıda bırakıldığını söyleyen Babacan, Abdullah Öcalan’a yönelik herhangi bir umut hakkı, serbestlik veya özel düzenleme iddialarını net bir dille reddetti.
Bu başlığın sürecin değişmez kırmızı çizgilerinden biri olduğunu ifade etti.

Babacan, bu konuda iktidar blokunda görüş birliği bulunduğunu, bazı muhalefet partileriyle de ortak zeminin mümkün olduğunu dile getirirken, DEM Parti’nin taleplerinin mevcut çerçeveyle örtüşmediğini söyledi.

Suriye Vurgusu: Askerî Seçenek Masada

Sürecin yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığını belirten Babacan, Suriye ve Irak’taki gelişmelerin yakından izlendiğini kaydetti.
YPG/PYD’nin İsrail’le olası bir askeri ya da siyasi iş birliğinin, Türkiye açısından doğrudan güvenlik tehdidi anlamına geleceğini ifade eden Babacan, böyle bir senaryoda askeri müdahalenin kaçınılmaz olacağını söyledi.

Türkiye’nin hedefinin çatışma değil, istikrarın kalıcı hâle gelmesi olduğunu vurgulayan Babacan, bölgeyi yeniden kaosa sürükleyecek adımlara izin verilmeyeceğini dile getirdi.

Son Aşama: Reform ve Özgürlükler

Babacan, sürecin ilerleyen safhasında demokratik reformlar ve temel hakların genişletilmesinin gündeme geleceğini belirtti. Türkiye’nin bu yaklaşımı yalnızca iç barış için değil, bölgesel istikrar vizyonunun bir parçası olarak benimsediğini söyledi.

Hamas yetkililerinden Kemal Avn, İsrail’in saldırılarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Avn, silah bırakmanın çatışmaları sona erdirmeyeceğini savunarak, İsrail’in tutumunda bir değişiklik beklemediklerini ifade etti.

Avn, mevcut durumu “silahlı ya da silahsız olunmasının sonucu değiştirmediği” şeklinde değerlendirerek, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğünü ve bunun temel bir gerçeklik olarak görüldüğünü dile getirdi. Açıklama, bölgede devam eden çatışmalar ve ateşkes tartışmalarının sürdüğü bir dönemde geldi.

Uluslararası kamuoyu, Gazze’deki insani durum ve çatışmaların sona erdirilmesine yönelik diplomatik girişimleri yakından izlemeye devam ediyor.

Kaynak:Haber7