CHP Halkçılığının En Güzel Örneği

Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde pahalı ayakkabı tartışması yaşanmıştı. meclis kürsüsünde AK Partili vekillerin pahalı ayakkabılar giydiğine dikkati çeken Ağbaba, kendi ayakkabılarını göstererek “ Benim ayakkabılarım 90 lira” demişti. Ağbaba’nın bu çıkışına AK Parti Malatya Milletvekillerinden Nurettin Yaşar ve Mustafa Şahin’den yanıt geldi.

YAŞAR:  AĞBABA MALATYA’NIN EN ZENGİN AİLELERİNDEN

“Veli Ağbaba’nın siyasi profiline baktığımız zaman benim bunu sürdürebilmem mümkün değil” diyen Ak Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, “ Veli Ağbaba meclis kürsüsüne çıktı, ayakkabısını gösterdi ve AK Partili vekillerin çok pahalı giyindiklerinden bahsetti.  Ben oradan Veli Ağbaba’nın şahsında CHP’nin halkçılığının ne demek olduğunu anladım. Oradakiler bilmiyor ama biz biliyoruz ki Veli Ağbaba Malatya’nın en zengin ailelerinden birine mensup. Ağbaba’nın burada mal mülk envanterini çıkaracak değiliz ama ayakkabısını çıkarıp göstermesi CHP halkçılığının en güzel örneğidir.” İfadelerini kullandı.

ŞAHİN: SARFEDİLEN CÜMLELER KİŞİNİN ÇAPINI ORTAYA KOYAR

Mecliste milletvekilleriyle didişmemeye özen gösterdiklerinin altını önemle çizen AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin; “ CHP Malatya Eski Milletvekili Merhum Mevlüt Aslanoğlu’nun tavsiyesi üzerine  Malatya’mızı küçük düşürecek herhangi bir polemiğe girmeme kararı almıştık.  Aslanoğlu vekilliği döneminde bize “ İlimizi küçük düşürecek polemiklerden kaçınalım” demişti. Ben o tavsiyeyi haklı buluyorum. Ama şunu da özellikle belirtmek isterim ki bizim arkadaşlarımızın giydiği ayakkabılar öyle bin dolarlık ayakkabılar değil,  Malatyalımıza sorsanız kimler kendisine ve ailesine daha pahalı yatırım yapıyor? Bunu vatandaşımız çok daha iyi bilir. Giymiş olduklarımız tamamen yerel markalardır, bunun için gayret gösteriyoruz, yabancı markalarla hiçbir zaman bizim işimiz olmadı.  Ama bu tarz girişimlerin çok da bir haber değerinin olmadığını düşünüyorum. Muhalefetin görevi, çizgisi hele de bir Başkan yardımcısı sıfatıyla bu ülkenin kalbi diyebileceğimiz TBMM çatısı altında sizin söylediğiniz şeylerin bir haber değeri de olacaksa isminizle bu özdeşleşmiyor, partinizle özdeşleşiyor. Bulunmuş olduğunuz makam ilk olarak ülke gündemine ışık tutmalı.  En azından bir yol gösterici tavsiyelerinin olmasını ben arzu ediyorum. Bu insanın donanımıyla alakalı bir şey, bu gibi alt seviyeye indirgeyerek siyaset yapmanın ülke gündemine hiçbir katkısı olmayacağını düşünüyorum. Çatışma kültüründen hep uzak durmaya çalıştığımız için böyle bir çekişmeye de girmek istemiyorum. Ama maalesef bazen böyle çok sivri dilli konuşmalara ister istemez cevap verme ihtiyacı hissediyorsunuz. Geçen kongrede genel başkanın yapmış olduğu açıklamaları 10 yaşındaki çocuk dahi kabul etmez. Hem genel başkanların hem de yardımcılarının söylemiş oldukları sözlerin insanlarımızın siyasi literatürüne, ülke gündemine yol gösterici olursa daha hayırlı olur diye düşünüyorum. Yoksa böyle tribünlere oynayıp da aşağılayıcı ifadeler kullanarak siyasete bir irtifa kazandırma şansına sahip değiliz vatandaşlarımız bunu çok iyi görüyor. Sarf edilen cümleler kişinin değerini, çapını, derinliğini ortaya koyuyor. Siyasetçilerin nerede neyi konuşmasından ziyade, nerede neyi konuşmaması gerektiğini idrak edebilirlerse eminim hem kendilerine hem de ülke siyasetine katkı sağlar diye düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.